Canlı veya cansız her bir nesnenin yaydığı bir enerji vardır. Pozitif veya negatif enerji olarak da bazı gelişim sitelerinde yer alan konunun, fizik bilimi temelinde ise statik enerji yatar. Ancak bunun hayata olumlu veya olumsuz bakmakla ilgisi yoktur. Her nesnenin statik enerjisi güçlü veya az olur.
Metaller ise bu açıdan önemli merkez alanlarıdır. Altın arayıcılarının eski dönemlerde bu mantıktan hareket ederek basit aletlerle define veya altın madeni bulmak için çabaladıklarını biliyoruz. Su kaynağı bulmak için ise çok daha farklı yöntemlerle arayışlar sürmüş, doğa olaylarının hareket ve yönlerinden yararlanılmıştır.
Metallerin yaydığı enerji birikimi de belli açılardan yüzeye çıkarak, daha sonra yine belli bir mesafe yükseliş sonrası kuzey yönüne doğru enerjisini vermektedir. Ancak yüzeye çıkarken dik açının yarısı kadar gelen enerji, daha sonra dik açıyla yüzeye çıkmaya başlar. Bütün bu düz mantıksal bilgiler çerçevesinde, metallerin yaydığı statik enerjiden yola çıkılarak birçok dedektör cihazları üretilmiştir.
Fransızcadan dilimize giren bu sözcük temel anlamıyla altın, mayın gibi cisimleri keşfetmeye yarayan alet demektir. Define dedektör ise özel olarak imal edilmiş ve altın gibi değerli madenleri bulmaya yönelik kullanılan bir alettir. Dedektörler de çeşitlidir. Analog ve dijital, görüntülü, alan tarama, özel imalat dedektörler gibi sınıflara ayrılır. Dedektör fiyatları da bu kullanım alanlarına ve kendi içindeki özelliklere göre değişir. Bu ürünler yurtdışından ithal edilmekte olup kalitesine göre fiyatlandırılmaktadır.